Cuma, Mayıs 18, 2007

"bal"lı bir ayran günü..



uzun zamandır cocukluğumun geçtiği,en saf duyguların buharlaşması sonucu oluşan, başka bir yerde göremediğim renkteki bulut kümelerinin,hemen altındaki okuluma uğramamıştım..sonucta artık o bulutta bir payım yoktu..belkide onu göremiycek ve yerini bulamayacaktım bile..ama o tanıdık koku sardı heryanımı işte..taşıdı eskimiş günlere..cok üzücü büyümüşüz sanırım artık..büyüyoruz karsı koyamadan.."büyü"mek??ironik bi durum aslında oldukca..(su anda beste yapmaya ihtiyacım var kendimi anlatabilmek için..)

kendimi hayal ediyorum..hayal ettiğim gibi olmadığımı görüyorum..barikatlar kurmusum her yanıma..o nedenle içimdeki sevgiyi yasatamıyorum o cok sevdiğim insanlara..içimden taşıp akıyor dışarılara..beni kemiriyor,öldürüyor bu yoğun sevgi ama ben dile getiremiyorum hayatımdaki o kişilere..uzaklaşmalarını izliyorum..çünkü asla beni onları sevdiğim gibi sevemeyeceklerini biliyorum..sevgi cok nankör,cok acımasız ve bazen de cok cıkarcı bir duygu..sevmiyorum onu artık..fazlasını kaldıramıyorum..bugunde cok dağınığım..benden baska kimsenin de parcalarımı dağıldıkları yerden toparlayamayacağını,belki de tenezzül bile etmeyeceğini biliyorum..hayır karamsar değilim bugun..daha ziyade gerceğim..herkesin bahsettiği o hayal dünyamdan kafamı cıkardım işte dışarı..hayal etmek zorundayım yaşamak için..kimsenin gerceğini istemiyorum artık hayatımda..kimse bana kendini empoze etmeye calışmasın artık..uzak dursun benden..hiçbirinizi sevmek istemiyorum..yanımda olduğunuz zamanlar bile özlemek istemiyorum..mücadele etmek istemiyorum kendinizi,sizdeki beni kaybetmeyin diye..salıverin artık..orda olmak istemiyorum..dış dünyayı karantinaya alıyorum bu risk faktörlerinin hepsi ortadan kalkıp,endişelerimden sıyrılana kadar.......

.......portecho dinlemiş oldum ilk kez..oldukca keyifli buldum aslında..birde tam olarak orda olmayı başarabılseydım..o anları yasamayı sonraya ertelemeseydim..sadece anların görüntülerini ödünc almayı bırakıp,içinde hayalet gibi hissetmektense....bir önemi yok..tekrarlıycam hepsini yine..

p.s:ölümsüzüm ben..bunu gözlerim kapalı,sadece gülümseyerek yaptığım o tren yolculuğu sırasında anladım..evt,ölümsüzüm ne yazık ki..

p.p.s:keyifli bitirme ihtiyacı duydum..zaman zaman hormonları yanıltma gülümsemesi gibi..ölümsüzlük bazende tarihte,hayatın içinde,birilerinin üzerinde iz bırakmakta olabilir değil mi?öyleyse bu da küçük bir kanıt olabilir..izmir sokak modası çekimlerinden bir alıntı:P


Pazar, Mayıs 13, 2007

gelincik cumhuriyeti


istediğimiz zaman gelincikler gibi olabiliyormusuz biz..zaman zaman normalde yaptımızdan daha cok dusunmemız,daha iyi secim yapmamız,ongörü sahibi olmamız,önceliklerimizi,nerede ve nasıl sartlarda yasamak istediğimizin muhasebesini yapmamız,cevremize ve yasanılanlara daha duyarlı olmamız gerekiyormuş demek..bugun milyonlarca insanın bunu yapabildiğini gördüm ben..farkındalıklarımız varmış ve olmayanlarda da bir uyanış soz konusudur umarım..yinede de sadece ummak,sansa bırakmak istemiyorum artık..sanırım bu doğrultuda dusunen kimsede istemiyor..

Perşembe, Mayıs 10, 2007

doymuş zamanlar..



ANLAR

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM...

Jorge Luis BORGES

Pazartesi, Mayıs 07, 2007

still life with woodpecker



''kimileri saklanır, kimileri arar.aramak, akılsız, nevrotik, deliye dönmüş bir halde ya da korkakça yapıldığında bir saklanma biçimi olabilir.ama öğrenmeyi isteyen, aramaktan korkmayan ve aradığını buldu mu da kıçını dönüp gitmeyen insanlar vardır.bu insanlar aradıklarını asla bulmasalar bile yine de iyi vakit geçirirler; çünkü hiçbir şey, korkunç gerçeğin ne kendisi ne de yokluğu, yeryüzünün tatlı havasından çekilen tek bir dürüst nefesi onların elinden alamaz.''




p.s:evet;sigara camel..bu arada ben kentin en güzel pastanesine çikolatalı pasta almaya gidiyorum,eğer kalırsan döndüğümde yarısını yemene müsaade edicem;)