Pazartesi, Aralık 31, 2007

^ ^

önceden içim içime sığmaz,taşardı.sonraları ya 1.içim küçüldü ya da 2.içim büyüdü.ayrımına varamadım:/

Çarşamba, Kasım 14, 2007


-gece uykuya yattığın zamanlarda bile ruhun bağırıyor."kalk ayağa kullan beni.uyumama izin verme.sana soyluyorum sersem kadın kullan beni"

yarım bir gülümseme.sessizlik.

Salı, Ekim 09, 2007


ya bir gun uyandığımda aldığım mektubun,üzerimde yarattığı yıkıcı etki sonucunda mekkeye gidip bir piramit inşa ettirmeye kalkışırsam..kim bu piramidin enerjisini kullanmama engel olabilir ki?!?

Salı, Eylül 18, 2007

rüya olsaydım..




pencereden girilip yatağıma bırakılan çiçeklerden,bana benzetilen çileklerden,içinden "içgüdülerini takip et"yazıları cıkan çikolatalardan,"titanic"teki 3.sınıf vatandaşların alt kompartımanda yapmış oldukları partilerdeki müziklerin benzerlerinde yapılan benzer kahkahalarla dolu danslardan,mum ışığında blues gecelerinden,bisikletle yapılan cocuksu yarışlardan,her anı hızlandırarak içine sıkıştırılarak yaşanan saniyelerden,dünyanın en şahane müzikallerinden,kocaman binaların arasında küçücük kaldıktan sonra gözlerimi kapattım..açtığımda herşey bitmişti..kim beni inandırabilirki rüya tanrısının gözlerime serpiştirdiği birkac kırıntı kumdan başka birşey olmadığına bunun..

evet,bazı duygular hissedilemeyecek kadar büyük oluyor..

Perşembe, Eylül 06, 2007

hollywood on my toothpaste..


tüm zamanı minicik minicik parcalara bolerek degerlendirmeye kalksam dahi en minik ayrıntısına kadar asla unutamayacağım harika anlar yasadığım yere veda ettim apar topar..arkamda pek cok anı,gözyaşı bırakarak..bazen hayat hiç adil olmuyor..ya da hiç bir zaman..hollywood'u ancak diş macunumun üstüne sürmeme izin veriyor..şimdilik..

Cumartesi, Ağustos 11, 2007

( o o )


güçlü duygular yasadığımız zaman mı en gercek oluruz?en mutlu,en üzgün,en heyecanlı,en korkak anlarımız mı maskesizdir??duygularımızı kontrol altına almadığımız ya da almaya calısmadığımız zamanlar..

Cuma, Ağustos 10, 2007

summertime..




yağmur yağdığı zaman yerlerin camur olmadığı sehirleri seviyorum..yazın yağan yağmurları daha cok seviyorum..kasırga tehlikesi içerse bile..ama o yağmuru calıstığım mağazanın camlarından izlemek istemiyorum..kendimi sokaklara atıp koşmak istiyorum içimde "summertime" calarken..melodiye ayak uydurmak için yavas kosmam gerekicek belki ama ziyanı yok..denize(okyanusa ya da)gittiğim zamanlarda birkac amerikalının "buraya gel" diye cılgıncasına bagırıp,benim ortalıkta köpek balığı var galiba korkusuna kapılmama sebep olmalarını ve sonrasında zehirli deniz analarının varlığından öturu uyarmalarını seviyorum..denizden cıkmama sebep olsalar dahi..ki bir tanesi cani("the monster"dı galiba) filmindeki charlize theron'a cok benziyordu..ki o filmdeki olaylarda bu sehirde gecmiş..filmde burada cekilmiş..highway98 :P..hergün yeni duygular yakaladığım için mutlu oluyorum..yeni kokular eklendiği için hayatıma..yeni insanlar..korkuyorum onları incitmekten..nerde durmam gerektiğini,ne yapmam gerektiğini bilemiyorum bazen..beni paris gibi romantik bir sehire ait gördükleri için mutlu olabılıyorum..ait olabileceğim tek sehrin orası olduğunu düşünmelerine..gitmeme izin vermiyceklerini söylemelerine gülümsüyorum..birileri tarafından zaman zaman sahiplenilmek hoşuma gidiyor..sonra yeniden özgürlüğüme koşuyorum..gözüm tamamen arkada:)patronum yaptığı abuk sabuk sakaları seviyorum..bazen dakıkalarca gülüyorum sayesınde..askılarla yaptığımız eskrimleri,su tabancasıyla kovalamasını,"bitch"in türkce karsılığını soylemediğimde beni gıdıklayarak zorla soyletmesini..burada da özleyeceğim seyler bırakıcam arkamda..bu duygu kalıcak yanı basımda sadece..

Cuma, Ağustos 03, 2007

unfinished sympathy..




"hulk"tan tek farkım rengımın yesıl olmaması bu aralar..(elfaba'da yeşildi..yeşilin bilmediğim bir anlamımı var acaba??)güçlü,kudretli,kas yığını,yenilmez görünüyorum ama içimde öylesine küçük ve muhtaç hissediyorum..hoş olmayan pekcok şey yaşıyorum burda..tum gun defalarca kendimi ikna etmeye calısıyorum,ama kendimi imha etmiş buluyorum..birkacgunumz kaldı..sanırım herkosulda bir eyalet değişikliği yenilenmek için iyi bir fırsat olucak..

Cuma, Temmuz 20, 2007

,







rengi pembe olan kalp şeklinde sivrisinek ısırıklarım var benim..onları sevmeyi öğrenmeye başladım..

Salı, Temmuz 17, 2007

symmetry..




odandan çıkmana gerek yok.masanda oturmaya devam et ve dinle.dinleme bile,sadece bekle.bekleme bile.gercekten sakin ve yalnız ol.dünya özgürce sunacaktır kendini sana.maskesinden sıyrılmak için başka seçeneği yok.huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine.

-franz kafka

Salı, Haziran 26, 2007

playground love..


pekcok seyde sorun yasadigim gibi internette de sorun yasiyorum burda..ya da bir kac gundur kotu olaylar aralarinda manyetik bir cekim uygulayip ardarda birbire yapisiyor..
..bu ulkede gercek bir yasam olmadiginin bilincine vardim yalnizca..insanlar surekli calisiyor arta kalan zamanlarinda yemek yapmakla ugrasamadiklari icin yukaridaki klipte dikkat edilebilecegi uzere ilginc yemekler yiyor ya da fastfood restorantlarina akin ediyorlar..dolayisiyla "obezite ciddi bir hastaliktir"icerikli reklamlar;programlar ortalikta fink atiyor..benim icin pek bir sakincasi yok..burada bebek gibi kizlar gorsem daha buyuk rahatsizlik duyabilirdim:Pmecburen bende onlarin lezzetsiz yemeklerinden yiyor ama ardindan okyanusa kosturmayi ya da bisikletle ortalikta dolasip herseferinde bir sekilde yere cakilmayi basariyorum..zaman zaman iskeleye gidiyor yakamoz esliginde bira iciyorum..eve limuzinle dondugum dahi oluyor..kulaga hos geliyor degil mi? yok;hayir o kadar hos degil..calismayi cok sevmedim acikcasi..cok agir geliyor yapilan isler..calistigim yerde cok tatli insanlar olsada..birlikte hem sarki soyleyip hem dans edip hemde calisiyoruz ama zevk almiyorum iste nedensiz bir sekilde..guleryuzlu tatli insanlar cok.. gulumsemedigim zaman salatadan gulen surat yapip bu sekilde gulumsemeni istiyoruz diye bana iyi hissettirmeye calsiyorlar..ya da cok sevimli bir melez gelip turk kizlari amerikalilardan hoslanirmi sence diye cocukca sevimli sorular sorabiliyor..neden olmasin dedigimde de o zaman kaldigin yere seni gormeye gelebilir miyim zaman zaman diyor..gulumsetiyor beni icerigi samimi daha ziyade saf olunca..cunku tanistigim insanlarda bu safligi pek yakalayamadim..bir kizminda en azindan..ama ben O`ndan baskasini isteyemiyorum hayatimda..bu bir sure daha boyle devam edicek sanirim..rahatsiz ve huzursuzum burda cok..bir an once ceki duzen vermem lazim hayatima..ya da cekip gitmem..bilmiyorum..henuz saglikli secim yapamiyorum..ne zaman kadar bekleyebilirim onu da bilmiyorum..

Salı, Haziran 19, 2007

i'm here..


oldukca sınırları zorlayan,yorucu bir yolculuktan sonra florida'ya ulastım..acıkcası uzerinde pek hayal kurmamama rağmen kırıklıklarım oldu..daha önceden yaşantılarını,kültürlerini ucundan köşesinden bilmeme rağmen şaşkınlıkla karşıladığım şeyler oldu..bu sadece ilk günün bilançosu..uykusuzum günlerdir,haftalardır hatta..mor halkalar oluştu gözlerimde..bir yorgunluk birası içtim az önce bahçede yağmura karşı..evet floridadayım ve bugun cılgıncasına yağmur yağdı..bisiklete bindim yağmur altında..güzel şeyler düşünmemi sağladı bu da..halletmem gereken bir takım problemler var öncesinde..ve rus bir ev arkadaşı..cok eğlenceli olacağa benzer dramaya dönüşmediği sürece.. =)


..onunla mısıra gitme planları yaptık..dünyevi olan ya da olmayan heryere gidebilirim onunla..bazen hayal kurmak gerçeğinden daha fazla tat veriyor..bu sadece hayal olarak kalma olabilitesine kendini alıştırma durumumudur bilmiyorum ama sevinc ve heyecandan,eğer pointlerim olsa üzerinde dimdik durabilirdim resimdeki gibi..

Cuma, Haziran 15, 2007

no more anonymous...

acıkçası büyük rahatsızlık duydum..anlaşılamamak olmadı yalnız canımı sıkan..seviyesiz ve bir o kadar saygısız insanlar tarafından sınırlarına girilmeye çalışılmış olmak canımı sıktı.. benim olmayan ülkemde sapkın fikirlerini sunabilme rahatlıkları canımı sıktı..üzgünüm ama buna izin veremiycem..o yorumları yapan kişiler umarım bu yazıyı okuyup üflediğim yıldırım ve şimşek baloncuklarından nasiplerini almışlardır..şunu bilin bu kadar basit düşünüyor olmanız yine de güldürdü beni.. biraz da düşündürdü..bu yazdıklarımı hiç kimseye değil sadece kendime anlatıyorum..bazen gözden kaçırdığım bir ayrıntıyı yine kendime gösteren ben oluyorm..kimsenin okumasını istemiyorum..hele ki-nezaketimi kaybetmek istemiyorum hiç bir şekilde-böylesine zavalli insanların okumasını hiç istemiyorum..

Pazar, Haziran 10, 2007

to be free..


"birşeye karşı zerre kadar ilgi duyuyorsan,o duygunun peşinden git" demiş saygıdeğer bir beyefendi..cocuklugunda sahip olduğun erdemlerden vazgecme,onlara sahip cık demiş..merak etmek dinamik bir zihnin vazgeçilmez bir unsurudur..şaşırmakta öyle..hergün mutlaka kendinize şaşıracak birşeyler bulun diye devam etmiş..alışmayın,tüm duyularınızı,duygularınızı açık tutun ki ayrıntıları kacırmayın hayatınızdaki.her gün sokaklarda gördüğünüz kedi,köpeğe dahi şaşkınlıkla bakın =)ve daha önceden izlenen,takip edilen yollardan başka yollar kullanma cesaretine sahip olun....





p.s:asıl şarkı bu değil..o'nu da paylaşmak istemiyorum..ama bu sarkının melodisi bana cok yakın şuan..

p.p.s:daha evvel beni mucizelere inandıran kuşlardan bahsetmiştim sanırım..galata köprüsünün üstündeki hani..işte onlar..

Cuma, Mayıs 18, 2007

"bal"lı bir ayran günü..



uzun zamandır cocukluğumun geçtiği,en saf duyguların buharlaşması sonucu oluşan, başka bir yerde göremediğim renkteki bulut kümelerinin,hemen altındaki okuluma uğramamıştım..sonucta artık o bulutta bir payım yoktu..belkide onu göremiycek ve yerini bulamayacaktım bile..ama o tanıdık koku sardı heryanımı işte..taşıdı eskimiş günlere..cok üzücü büyümüşüz sanırım artık..büyüyoruz karsı koyamadan.."büyü"mek??ironik bi durum aslında oldukca..(su anda beste yapmaya ihtiyacım var kendimi anlatabilmek için..)

kendimi hayal ediyorum..hayal ettiğim gibi olmadığımı görüyorum..barikatlar kurmusum her yanıma..o nedenle içimdeki sevgiyi yasatamıyorum o cok sevdiğim insanlara..içimden taşıp akıyor dışarılara..beni kemiriyor,öldürüyor bu yoğun sevgi ama ben dile getiremiyorum hayatımdaki o kişilere..uzaklaşmalarını izliyorum..çünkü asla beni onları sevdiğim gibi sevemeyeceklerini biliyorum..sevgi cok nankör,cok acımasız ve bazen de cok cıkarcı bir duygu..sevmiyorum onu artık..fazlasını kaldıramıyorum..bugunde cok dağınığım..benden baska kimsenin de parcalarımı dağıldıkları yerden toparlayamayacağını,belki de tenezzül bile etmeyeceğini biliyorum..hayır karamsar değilim bugun..daha ziyade gerceğim..herkesin bahsettiği o hayal dünyamdan kafamı cıkardım işte dışarı..hayal etmek zorundayım yaşamak için..kimsenin gerceğini istemiyorum artık hayatımda..kimse bana kendini empoze etmeye calışmasın artık..uzak dursun benden..hiçbirinizi sevmek istemiyorum..yanımda olduğunuz zamanlar bile özlemek istemiyorum..mücadele etmek istemiyorum kendinizi,sizdeki beni kaybetmeyin diye..salıverin artık..orda olmak istemiyorum..dış dünyayı karantinaya alıyorum bu risk faktörlerinin hepsi ortadan kalkıp,endişelerimden sıyrılana kadar.......

.......portecho dinlemiş oldum ilk kez..oldukca keyifli buldum aslında..birde tam olarak orda olmayı başarabılseydım..o anları yasamayı sonraya ertelemeseydim..sadece anların görüntülerini ödünc almayı bırakıp,içinde hayalet gibi hissetmektense....bir önemi yok..tekrarlıycam hepsini yine..

p.s:ölümsüzüm ben..bunu gözlerim kapalı,sadece gülümseyerek yaptığım o tren yolculuğu sırasında anladım..evt,ölümsüzüm ne yazık ki..

p.p.s:keyifli bitirme ihtiyacı duydum..zaman zaman hormonları yanıltma gülümsemesi gibi..ölümsüzlük bazende tarihte,hayatın içinde,birilerinin üzerinde iz bırakmakta olabilir değil mi?öyleyse bu da küçük bir kanıt olabilir..izmir sokak modası çekimlerinden bir alıntı:P


Pazar, Mayıs 13, 2007

gelincik cumhuriyeti


istediğimiz zaman gelincikler gibi olabiliyormusuz biz..zaman zaman normalde yaptımızdan daha cok dusunmemız,daha iyi secim yapmamız,ongörü sahibi olmamız,önceliklerimizi,nerede ve nasıl sartlarda yasamak istediğimizin muhasebesini yapmamız,cevremize ve yasanılanlara daha duyarlı olmamız gerekiyormuş demek..bugun milyonlarca insanın bunu yapabildiğini gördüm ben..farkındalıklarımız varmış ve olmayanlarda da bir uyanış soz konusudur umarım..yinede de sadece ummak,sansa bırakmak istemiyorum artık..sanırım bu doğrultuda dusunen kimsede istemiyor..

Perşembe, Mayıs 10, 2007

doymuş zamanlar..



ANLAR

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM...

Jorge Luis BORGES

Pazartesi, Mayıs 07, 2007

still life with woodpecker



''kimileri saklanır, kimileri arar.aramak, akılsız, nevrotik, deliye dönmüş bir halde ya da korkakça yapıldığında bir saklanma biçimi olabilir.ama öğrenmeyi isteyen, aramaktan korkmayan ve aradığını buldu mu da kıçını dönüp gitmeyen insanlar vardır.bu insanlar aradıklarını asla bulmasalar bile yine de iyi vakit geçirirler; çünkü hiçbir şey, korkunç gerçeğin ne kendisi ne de yokluğu, yeryüzünün tatlı havasından çekilen tek bir dürüst nefesi onların elinden alamaz.''




p.s:evet;sigara camel..bu arada ben kentin en güzel pastanesine çikolatalı pasta almaya gidiyorum,eğer kalırsan döndüğümde yarısını yemene müsaade edicem;)

Salı, Nisan 24, 2007

günlerden nisan..


hizla akip giden zamanin icinde agir cekim hareket eden benmisim oysaki..hizlanmaya calistigimda fazla yoruluyor ve bir köseye sinip elimde dondurma tabagi zamanin durmasini diliyormusum..zaman beni hic kaale almamis..

haftasonu olmayan ülkemden ayrilip o büyülü sehre gitmisim..sihirli notalarin etrafimi sarmasik gibi sarmasini saskinlikla izleyip,beni hipnotize etmesine izin vermisim..o kadar kendimi kaybetmisim ki steve levi yanima gelip sarilip öptügünde gülümsemekle yetinmis,tatli tatli kurdugu cümlelerin "yesterday's mistakes"te yaptigi ibranice vokalle bir tutmus,anlama cabasina dahi girmeden yanindan yine gülümseyerek uzaklasmisim..ben "sans" kelimesinin anlamini bu noktadan sonra kavramisim..ancak elimden kacirdigim zaman..oysa ki sahnede sarkiyi soylerken bakislarini ciddiye alip,kendisine anlam vererek hayatimda bir yere koyamadigim bu kelimeye odaklanip,icgüdüsel olarak hareket etmeliymisim..steve eger birgun yeniden karsilasicak olursak o ani sana hatirlatip sen tatli tatli gülümserken telefon numarami(vodaphone:)) avuclarina s1k1st1r1cm..belki sark1 söylerdin bana..hmm?olmaz m1yd1?belki de..

...her yil sabirsizlikla gelmesini bekleyip(cocukluktan kalma bir aliskanlik olsa gerek) geldigi zamanda ayni sabirsizlikla gitmesini bekledigim gün,bugün..insanin en yalniz,en ciplak,en savunmasiz oldugu gün..evet cocuklugumda sabirsizlikla beklerdim alacagim hediyelerin,oynayacagimz oyunlar1n heyecan1yla belki..yetiskin olmaya basladigindaysa,cevrenin onca sene seni al1st1rd1g1 bu davran1s seklinin yerini yetiskin oldugun icin cezalandirma aliyor sanki..art1k hayalgücünden,sürprizlerden,ugurböcekli pastalardan eser kalm1yor..herkes kendi kapali dünyasina girip her yil bir kez daha cocuklugundan vazgectigini kendisine ve etraf1na ispatliyor..

ama gercekten vazgeçmiyoruz dilmi?o fili yutan boa y1lan1n1n resmi ayn1 dilmi?hala onu sapka mi saniyorlar?ah yetiskinler size gercekten herseyi aciklamak gerekiyor..

p.s:yaslanmama inat adini bilmediim,kücükken manas1zca kopar1p üfledigim su bitkimsi pamukumsu canl1y1 al1p önce kizdim kendini unutturdugu için..

ard1ndan bir an durup düsündüm..



ve bu anin tadini cikarip sarki söylemeye karar verdim..



fakat o bu an1n tadindan pek hoslanmadi galiba:(tüm tüylerini döktü..mahremiyetine olan sayg1mdan ötürü ciplak fotograflar1n1 koymuyorum:P

iyiki dogmusum:)

Perşembe, Nisan 12, 2007

..even when you're down and out..


"...sana da olur mu? sabahları en tuhaf şeyleri düşünürüm ben. geriye kaç sabah kaldığını mesela. bir aceleyle yaşamak ister insan böyle olunca. binlerce şeye aynı anda başlamak istersin."

Perşembe, Nisan 05, 2007

night time is the right time!!??


gecelerin güneşle yaptığı anlaşmayı oldukca merak ediyorum..karanlık yavas yavas cokerken insanların içine düsen huzursuzluğun boyutlarını da..tirbişon olmadığı ıcın alternatif yollarla acılmaya calısırken etrafa sacılmıs bır sarap gıbı hıssedıyorum kendımı..ve içilirken ağızda mantar parcaları bırakan..bu nedenle kusurlarımı gecenin yaptığı gibi örtbas etmek için bir şarkı bırakıyorum tam buraya..tina turner versiyonunu koymak isterdim kadın sesine olan sempatimden dolayı lakin ray'de tatmin edici..


kabus gibi bir gece gecirdim..o nedenledir bugun geceye saldırısım..ortemediği seylere isyanım..çaresiz bırakmasına zaman zaman..bir hayattan vazgeciş masalı..o hayatın ellerinin arasından akıp gitmeyi istemesi ve geri akmasına ikna edememen..hos ayrıntılar diil bunlar..yalnızca o hastane koridorlarında yeniden gözgöze geldim yasanmıslıklarla..sucladım onlardan vazgecebılecek kadar hafife alanları..ve benim kolay kolay vazgecemeyeceğimi anladım her gun hıc bılmedıım bu senaryodaki doğaclama repliklerimden..sevginin ne kadar şiddetli bir duygu olduğunu gördüm..her an yanında tutman gereken bir duygu olduğunu..bunu heran yasaman ve yasatmaktan korkmaman gerektiğini..gözardı ettiğimiz ne kadar cok hayat olduğunu..ölümün zıttının yaşam diil doğum olduğunu..yaşamın hiç bir karşiliği olmadığını..bu nedenle her anını zevkle ve mücadele içinde geçirmen gerektini..kendin ve baskaları için..mücadele kelimesi korkutmasın sakın..yapmaya başlandığında bambaska bir haz veriyor insana..neden mi bgn böle sacmalıyorum??sacmasapan bir sebepten,sacma bir sekilde sevdiğim birinin yasam ve ölüm(evet zıt anlamlı gibi duruyorlar ama diil)arasında secim yapamamasını izledim..kendine yenik dusmesini..zorlada olsa yenilmemesini..uykusuz gecirdiğimiz gecenin sonunda benekli kelebeğim onları kaybetmekten duyduğu endişelerden sıyrılınca(ki şimdi cok daha rahatlamıs ama yorgun bir şekilde yanımda oda karanlık olmasına rağmen gözlerini kapatmış şarkı söylüyor..gece sen yeterli diilsin bak sana gözlerimizi kapatma ihtiyacı duyuyoruz)bugun yorgun bir huzura eriştik..ah bahar sen ne güzel bir mevsimsin aslında..ve nisan sen de ne güzel bir ay herseye rağmen..sakladığım kahkahalarım yasanan travmatik olaylardan,yağmur sakin sakin yağarken ufak bir cocugun kollarını yanlara, yüzünü yagmura acarak koşmasından ve kahkahalar atmasından,kokladığım bahardan,ve üzerimize tüküren o veletten sonra salıverdiler sokaklara kendilerini..ağrıdan tepki veremeyene kadar güldüm..evet ben seviyorum aslında hayatın her köşesini,kenarını,açısını,yansımasını..o nedenledir kırmızı ayakkabılarımı giyip bisikletime binerken hayata göz kırpışlarım..

Salı, Mart 27, 2007

ay ışığı sonatı



romantizmin içinde hüzünlü,huzurlu ağır bir yolculuk gibi..

varsayılan hikayeside cok hoş..beethoven yürüyüş yaparken evlerden birinde kendi bestelerinden birinin calındığını duymuş..cok güzel yorumlandığını düşünüp,evin kapısını çalmış..çalan kör bir kızmış ve beethoven'dan onun için bir şeyler çalmasını istemiş..o gece dolunay cok güzelmiş ve beethoven o kıza dolunayın güzelliğini anlatmak için bu besteyi yapmış..

keşke bende bazen kelimelerin yetersiz kaldığı,anlam taşımadığı anlarda kendimi ifade etmek için bu kadar yumuşak bir yol bulabilsem..

Çarşamba, Mart 21, 2007

piano piano..



dün uzunca bir yazı yazmıştım..piyanodan bağımsız ama anlamı gibi yavaş..fakat hayatın içindeki tesadüfler beni yeniden bu başlık altına yazmaya itti..buralarda piyano sesi duymak ya da piyano görmek adeta bir lüks..ama tesadüfen bir gün her zaman yürüdüğüm yolları değiştirip,başka yerlerde ayak izlerimi ve bakışlarımı bırakırken bir sokak bende de bir seyler bıraktı..ruh taşıyan bir sokak olduğunu zaten ilk adımımı attığım anda hissettirmişti bana..köşesinde minicik bir oda vardı belki de bir depo bilmiyorum ama oradan gelen piyano sesiyle sarıldı her yanım bir anda..hüzünlü günlerimden biriydi ama çekimser bir gülümseme yarattı yüzümde..içimde bir kac yıldızın parıldadığını hissettim..camın önünde durup calan adamı izledim,dinledim..ben o sırada ne oradaydım ne de burada..yokluktaydım..hiçlikte..heryerdeydim..vardım..sonra o büyülü sokaktan cıkıp gittim..peşime taktığım sol anahtarı ve ardındaki notalarla..


bugun o sokak kapatılmıştı..olay mekanı olarak..kirlenmiş mi şimdi orasıda?

Çarşamba, Şubat 28, 2007

bir gün bir şiir..



yolda yururken bazan kendi kendime gülümsüyorum..sonra insanların benim deli olduğumu dusuneceklerini dusunup gülüyorum..

Pazar, Şubat 18, 2007


hola cielo!!!avrupalı erkekler kadın ruhundan cok iyi anlıyor..rönesansı yasamıs olmanın tüm ayrıcalıklarını hayatlarındakı tüm ayrıntılarda sergiliyorlar..bizdeki sapka devrimi pek etkili olmamış türk erkeklerinde anlasılan..tum gunumu "free hugs" seklınde dolasarak gecırmeyı planlarken,hem kazanıp hem kaybettiğimi düsünürken,yeni bir hayat eski hayatımın daha cabuk eskimesi için katalizör görevi gördü..öyle sarhoş olsam ki bir daha ayılmasam diye sarkı soyledim ingilizceye cevirip..zaman zaman tersten gülmek istedim canımın acıdına bakıp gözyasları içime dogru aktı sadece..kısa bir sureline yine sıfat oldum birilerinin hayatına sweety,funny,beautiful(crazy-bu noktada kirsten dunst'a dönüştüm..alkolun bazen guzel etkılerı var ınsanlar üzerinde..:))valentine's day..mösyö valentine o günü neden özelleştirdiniz ya da neden sizin gününüz oldu bilmiyorum..arastırılacak ve ögrenilecek merak etmeyin..yinede yaptınız haksızlık değilmi sizce..içimdeki yalnızlıgı 1gunlugune sizin için kapatmak istedim..ama ben sevgili sözcüğüne takılı kalmısım..köküne sonradan dikkat ettim..sevgi..sev..s..özür dilerim tüm hata bende.."sev"giyle kalın..