Perşembe, Nisan 05, 2007

night time is the right time!!??


gecelerin güneşle yaptığı anlaşmayı oldukca merak ediyorum..karanlık yavas yavas cokerken insanların içine düsen huzursuzluğun boyutlarını da..tirbişon olmadığı ıcın alternatif yollarla acılmaya calısırken etrafa sacılmıs bır sarap gıbı hıssedıyorum kendımı..ve içilirken ağızda mantar parcaları bırakan..bu nedenle kusurlarımı gecenin yaptığı gibi örtbas etmek için bir şarkı bırakıyorum tam buraya..tina turner versiyonunu koymak isterdim kadın sesine olan sempatimden dolayı lakin ray'de tatmin edici..


kabus gibi bir gece gecirdim..o nedenledir bugun geceye saldırısım..ortemediği seylere isyanım..çaresiz bırakmasına zaman zaman..bir hayattan vazgeciş masalı..o hayatın ellerinin arasından akıp gitmeyi istemesi ve geri akmasına ikna edememen..hos ayrıntılar diil bunlar..yalnızca o hastane koridorlarında yeniden gözgöze geldim yasanmıslıklarla..sucladım onlardan vazgecebılecek kadar hafife alanları..ve benim kolay kolay vazgecemeyeceğimi anladım her gun hıc bılmedıım bu senaryodaki doğaclama repliklerimden..sevginin ne kadar şiddetli bir duygu olduğunu gördüm..her an yanında tutman gereken bir duygu olduğunu..bunu heran yasaman ve yasatmaktan korkmaman gerektiğini..gözardı ettiğimiz ne kadar cok hayat olduğunu..ölümün zıttının yaşam diil doğum olduğunu..yaşamın hiç bir karşiliği olmadığını..bu nedenle her anını zevkle ve mücadele içinde geçirmen gerektini..kendin ve baskaları için..mücadele kelimesi korkutmasın sakın..yapmaya başlandığında bambaska bir haz veriyor insana..neden mi bgn böle sacmalıyorum??sacmasapan bir sebepten,sacma bir sekilde sevdiğim birinin yasam ve ölüm(evet zıt anlamlı gibi duruyorlar ama diil)arasında secim yapamamasını izledim..kendine yenik dusmesini..zorlada olsa yenilmemesini..uykusuz gecirdiğimiz gecenin sonunda benekli kelebeğim onları kaybetmekten duyduğu endişelerden sıyrılınca(ki şimdi cok daha rahatlamıs ama yorgun bir şekilde yanımda oda karanlık olmasına rağmen gözlerini kapatmış şarkı söylüyor..gece sen yeterli diilsin bak sana gözlerimizi kapatma ihtiyacı duyuyoruz)bugun yorgun bir huzura eriştik..ah bahar sen ne güzel bir mevsimsin aslında..ve nisan sen de ne güzel bir ay herseye rağmen..sakladığım kahkahalarım yasanan travmatik olaylardan,yağmur sakin sakin yağarken ufak bir cocugun kollarını yanlara, yüzünü yagmura acarak koşmasından ve kahkahalar atmasından,kokladığım bahardan,ve üzerimize tüküren o veletten sonra salıverdiler sokaklara kendilerini..ağrıdan tepki veremeyene kadar güldüm..evet ben seviyorum aslında hayatın her köşesini,kenarını,açısını,yansımasını..o nedenledir kırmızı ayakkabılarımı giyip bisikletime binerken hayata göz kırpışlarım..

Hiç yorum yok: